Medianeras (2011), Gustavo Taretto'nun yönettiği, şehir hayatında yalnızlık, modern insanın kendini bulma arayışı ve aşk üzerine dokunaklı ve samimi bir film. Film, Buenos Aires’te yaşayan ve aslında birbirlerine çok yakın olan ama bir türlü yolları kesişmeyen iki yalnız insanın hikayesini anlatır.
Hikayenin başında, Martin (Javier Drolas) ve Mariana (Pilar López de Ayala) tanıtılır. Martin, web tasarımcısı olarak çalışan, içine kapanık ve sosyal kaygıları olan bir adamdır. Birkaç yıl önce sevgilisinden ayrılmış, ve o zamandan beri evine hapsolmuş bir hayat yaşamaktadır. Bilgisayarı ve internet dünyası, onun dış dünyayla olan tek bağlantısı gibidir. Mariana ise bir vitrin düzenleyicisi ve mimardır. O da uzun bir ilişkiden yeni çıkmış, hayal kırıklıkları ve yalnızlıkla boğuşmaktadır. Kendi dünyasında, kaotik şehir hayatının içinde kendine bir yer bulmaya çalışır.
İki karakter de büyük bir şehirde sıkışıp kalmış gibi hisseder. Şehrin karmaşası, kaotik mimarisi ve izole yaşam tarzları, onların yalnızlığını daha da derinleştirir. Martin ve Mariana, birbirlerinden sadece birkaç adım ötede yaşamalarına rağmen, bir türlü birbirleriyle karşılaşamazlar. Şehir, onların arasında adeta görünmez bir duvar örmüştür. Ancak film boyunca, şehirde dolaşırken, metroya binerken veya apartmanlarının dışındaki anlarda defalarca birbirlerinin yanından geçerler, ama hiç fark etmezler.
Medianeras, şehir hayatının insanlar üzerindeki etkilerini derinlemesine işler. Martin ve Mariana’nın yalnızlıkları, şehirdeki diğer insanlarla benzerlik taşır: Herkes birbirine çok yakın, ama bir o kadar da uzak. Film, bu izole hayatları mizahi ve duygusal bir şekilde anlatırken, insanların hayatlarındaki boşluğu nasıl doldurmaya çalıştığını ve anlam arayışını vurgular.
Martin ve Mariana birbirlerini bulabilecekler mi? Film, bu sorunun etrafında dönüyor, ancak kesin bir cevap vermektense, izleyiciye bu karakterlerin yalnızlıklarını ve insanın hayatta anlam bulma çabasını hissettiriyor. Medianeras, modern şehir hayatında yalnızlıkla başa çıkmaya çalışan iki insanın, birbirlerine çok yakın ama bir o kadar da uzak olduklarını anlatan, samimi ve dokunaklı bir film.
Sonuç olarak, film, büyük şehirdeki yabancılaşmayı, yalnızlığı ve insanların birbirine duyduğu ihtiyaçları sade ama etkileyici bir dille anlatıyor. Martin ve Mariana’nın hikayesi, şehirdeki pek çok insanın içsel yolculuğunu temsil ederken, izleyiciye hem umut hem de melankoli sunuyor.
Comments