top of page

Hemingway - Yazmak Üzerine

  • Hemingway'in "Yazmak Üzerine" kitabı, yazının sadece teknik bir iş değil, bir yaşam felsefesi olduğunu gösteriyor. Kitaptaki önemli alıntılar, yazmanın dünyayı derinlemesine anlama çabası olduğunu ve yazarın dürüstlükle, sadelikle ve disiplinle dünyayı yeniden yaratması gerektiğini vurguluyor. Hemingway’in yazarlık üzerine düşünceleri, yazının hem entelektüel hem de ruhsal bir süreç olduğuna dair derin bir anlayış sunuyor.


“Ömrüm bitmeden tüm dünyanın, en azından gördüğüm kadarının resmini yapmak istiyorum; yüzeysel bir şekilde değil, derinlemesine, özünü yakalayarak.”
  • Hemingway, yazmanın yalnızca bir hikaye anlatmaktan ibaret olmadığını, dünyayı tüm karmaşıklığı ve güzelliği ile yeniden yaratmak olduğuna inanır. Bu, sanatın insanlık üzerindeki derin etkisini ve yazmanın ruhsal bir eylem olduğunu vurgular.



“Bütün iyi kitapların ortak bir özelliği vardır; gerçekte olanlardan daha sahicidirler. Birini okumayı bitirdiğinde olan biten senin başından geçmiş gibi hissedersin ve sonra iyisi, kötüsü, coşkusu, pişmanlığı ve hüznü, insanları ve yerleri ve havasıyla tamamen sana ait bir parça olur.” .
  • Bu cümle Hemingway'in yazarlık felsefesini açıkça yansıtır. Onun için yazının amacı, okuru dünyayla daha derin bir bağ kurmaya yönlendirmektir.



“Sembolizm falan yoktu. Deniz denizdir. Yaşlı adam yaşlı adamdır. Çocuk çocuktur ve balık balıktır. Aynı şekilde köpek balıkları da sırf köpek balıklarıdır. İnsanların sembolizm dediği şey saçmalık.”
  • Bu cümle Hemingway'in doğrudanlığına bir örnektir. Onun için semboller, bir hikayeyi gereksiz yere karmaşıklaştıran unsurlardır. Asıl amaç, yaşamın yalın gerçeğini ortaya koymaktır.



“Kalemi bıraktığım andan itibaren ertesi gün yeniden yazmaya kadar yazdıklarımı hiç düşünmemeyi öğrendim... Yazarlığımın pınarını son damlasına dek kurutmak yerine dibinde hala ilham varken durmayı ve gece boyunca kendisini besleyen kaynaklarla yeniden dolmasına izin vermeyi öğrendim.” .
  • Bu cümle, Hemingway’in disiplinini ve yazıya olan bağlılığını açıkça gösterir. İyi bir yazar, yazmayı bırakmayı bilmelidir, çünkü yaratıcılığın sonsuz olmadığını kabul eder.



“Sahiden iyi bir eseri defalarca okusan da nasıl yapıldığını anlayamazsın. Çünkü iyi edebiyatta daima bir gizem vardır ve bu gizem didiklenip incelenemez. Sonu gelmez ve her zaman mevcuttur.” .
  • Bu düşünce, edebiyatın tam olarak çözülemeyen bir sanat olduğunu ortaya koyar. Hemingway, bir eserin zamanla daha fazla anlam kazandığına ve her okunuşta farklı bir şey keşfedilebileceğine inanır.



"Yazarlığı son derece ciddiye almak iki mutlak gereklilikten biridir. İkincisi ise maalesef yetenektir."
  • Bu alıntı, Hemingway’in yazarlık sürecini ne kadar disiplinli bir iş olarak gördüğünü ortaya koyar. Ona göre, yetenek tek başına yeterli değildir; ciddi bir disiplinle çalışmak da en az yetenek kadar önemlidir*


  • Hemingway, bir yazarın dürüst olması gerektiğini savunur. Gerçek yazarlık, insanı, dünyayı ve hayatı olduğu gibi anlatmaktır:



“İyi yazarlık gerçek yazarlıktır. Eğer bir adam bir öykü uyduruyorsa, öykünün gerçekliği adamın sahip olduğu hayat bilgisiyle ve işine gösterdiği özenle doğru orantılıdır.”
  • Bu cümle Hemingway'in gerçekçiliğe verdiği önemi gösterir. Ona göre, bir yazar uydurulmuş bile olsa, gerçek hayata dayalı olayları işlemesi gerektiğini savunur .



"Bir öyküyü bitirdikten sonra hep bomboş hissederim. Aynı anda hem mutlu hem de mutsuz, sanki seviştikten sonraki gibi."
  • Bu alıntı, Hemingway'in yazma sürecinin ne kadar yoğun duygularla dolu olduğunu gösterir. Yaratıcı bir süreç, yazarı hem tüketir hem de tatmin eder .



“İyi bir yazar mümkün olduğunca her şeyi bilmelidir. Tabii ki her şeyi bilemeyecektir.”
  • Bu alıntı, Hemingway'in sanatçıların bilgiye nasıl yaklaşması gerektiğine dair görüşlerini açıklar. Yazarların, mümkün olduğunca geniş bir bilgi birikimine sahip olması gerektiğine inanır, ancak bunun sınırlarını da bilir .



0 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comentarios


bottom of page