top of page

Bill Perkins - Sıfırı Görmek

  • Berkay
  • 19 Eki 2024
  • 3 dakikada okunur

Bill Perkins'in "Sıfırı Görmek" (Die With Zero) kitabı, geleneksel finansal planlama ve hayat anlayışını sarsan bir yaklaşımla, parayı ve zamanı en verimli şekilde kullanarak hayattan maksimum tatmini almayı savunan bir felsefe sunuyor. Perkins, kitabında insanların hayatı boyunca para biriktirip, emekliliğinde bu birikimleri harcamaya odaklandığını, ancak bunun genellikle yaşamın en değerli anlarını kaçırmak anlamına geldiğini öne sürüyor. Bu felsefe, hayatı dolu dolu yaşamak, deneyimlere öncelik vermek ve zamanla yarışmak gerektiğini savunuyor. İşte Perkins'in kitabındaki ana felsefeyi ve örneklerle açıklamaları:


Zaman, Para ve Enerji Dengesinin Önemi

Perkins’in felsefesinin temelinde zaman, para ve enerji kavramlarının dengesi yatıyor. Çoğu insan emekliliği düşünerek para biriktirir, ancak Perkins bunun hatalı bir yaklaşım olduğunu savunur. Ona göre, gençlik dönemindeki enerji ve sağlığın tadını çıkarabilmek, hayatın her anını biriktirmekten daha değerlidir. Para harcamanın en verimli zamanları, genç ve aktif olduğunuz dönemlerdir.


Örnek: 25 yaşındasınız ve bir seyahate çıkmak istiyorsunuz, ancak bunu erteleyip 60 yaşına geldiğinizde yapmayı planlıyorsunuz. Ancak 60 yaşına geldiğinizde, sağlığınız veya enerjiniz o seyahatten keyif almanıza izin vermeyebilir. Perkins, bu gibi durumlarda ertelemenin aslında hayatı kaçırmak anlamına geldiğini savunur. 25 yaşındaki enerjinizi ve heyecanınızı değerlendirip, seyahati o zaman yapmalısınız.


Deneyimlere Öncelik Verme

Kitapta sıkça vurgulanan bir diğer önemli nokta, deneyimlerin maddi birikimlerden daha değerli olduğudur. Perkins, para biriktirmek yerine, bu parayı deneyimlere harcamanın hayatı daha anlamlı hale getirdiğini savunur. Çünkü deneyimler, zamanla değer kazanan anılara dönüşür ve kişiyi zenginleştirir.


Örnek: Bir müzik aleti çalmayı öğrenmek, dünyayı dolaşmak, ekstrem sporlar denemek veya bir hobiyi derinlemesine keşfetmek gibi deneyimler, bankadaki paradan çok daha kalıcı ve zenginleştirici olabilir. 80 yaşınıza geldiğinizde bankada büyük bir birikiminiz olsa bile, o yaşta bu deneyimlerden elde edeceğiniz tatmin çok sınırlı olacaktır. Ancak 30’lu yaşlarınızda yaptığınız bu deneyimler, yıllar geçtikçe değerini artıran anılara dönüşür.


Mirası Doğru Zamanlamayla Bırakmak

Geleneksel anlayış, birikim yapıp sevdiklerimize miras bırakmaktır. Ancak Perkins, mirası doğru zamanda bırakmanın önemini vurgular. Ona göre, sevdiklerinizin ihtiyaç duyduğu zamanlarda onlara yardım etmek, ölümünüzden sonra bıraktığınız mirastan çok daha anlamlıdır.


Örnek: Çocuklarınız 50-60 yaşlarına geldiğinde, muhtemelen kariyerlerinde bir noktaya ulaşmış olurlar ve sizin bıraktığınız mirasa o kadar da ihtiyaçları olmayabilir. Ancak 25-30 yaşlarındayken, hayatlarını kurarken maddi yardıma daha çok ihtiyaçları vardır. Bu yüzden miras bırakmayı ölümden sonrasına bırakmak yerine, daha gençken ve ihtiyaç duydukları dönemlerde onlara destek olmak, mirası doğru zamanda bırakmak anlamına gelir.


"Sıfıra Ulaşmak" Kavramı

"Sıfıra ulaşmak" felsefesi, hayattaki tüm maddi varlıklarınızı, zamanında ve doğru şekilde tüketmek anlamına gelir. Yani öldüğünüzde banka hesabınızda birikmiş bir servet değil, yaşam dolu anılar ve deneyimler bırakmalısınız. Bu, bencil bir şekilde sadece kendinizi düşünmek değil, aynı zamanda hayatı dolu dolu yaşamak, sevdiklerinize zamanında destek olmak ve hayattaki tüm kaynaklarınızı anlamlı bir şekilde kullanmak anlamına gelir.


Örnek: Birçoğumuz ölümümüzden sonra çocuklarımıza miras bırakmayı planlarız. Ancak Perkins, sevdiklerimize bırakacağımız en büyük mirasın birlikte geçirdiğimiz anılar ve zamanında verdiğimiz destek olduğunu savunur. Öldüğünüzde sıfıra ulaşmak, tüm kaynaklarınızı sadece kendiniz için değil, başkalarına anlamlı şekilde harcamış olduğunuzu gösterir.


Zamanın Tükenişini Fark Etmek

Kitabın ana temasını oluşturan bir diğer önemli kavram, zamanın geçici ve sınırlı olmasıdır. Zaman, para gibi biriktirilemez ve her geçen gün, o gün yapmadığınız şeyler için bir kayıptır. Zamanın tükenişini fark etmek, Perkins’in hayatı ertelemememiz gerektiği üzerine yaptığı en önemli vurgu.


Örnek: Birçok insan, "Bir gün yaparım" diye düşündüğü şeyleri erteleyerek hayatını geçirir. Ancak bu erteleme, aslında hayatın kaçırılmasıdır. Eğer her gün hayatınızın son günüymüş gibi yaşarsanız, o biriktirdiğiniz "bir gün"ün hiç gelmeyebileceğini fark edersiniz. Örneğin, 50 yaşında dünya turuna çıkmayı planlıyorsanız, sağlığınız ya da şartlar buna izin vermeyebilir. O yüzden, bu planları ertelemeden, daha genç ve enerjikken yapmaya çalışın.


"Zamanı Harcama Kuralı"

Perkins’in önerdiği bir başka ilginç fikir, "zamanı harcama kuralı"dır. Bu kural, hayatınızın her döneminde, sahip olduğunuz paranın bir kısmını harcamanız gerektiğini savunur. Çünkü gençken sahip olduğunuz zaman ve enerji, yaşlandığınızda sahip olamayacağınız en büyük zenginliktir. Dolayısıyla, parayı gençken harcamak, daha yaşlıyken harcamaktan daha değerlidir.


Örnek: 30’lu yaşlarınızda dünyayı dolaşmak, enerjiniz ve sağlığınız yerindeyken yaşanması gereken bir deneyimdir. 70 yaşına geldiğinizde bu deneyimin size vereceği tatmin ve heyecan çok daha düşük olacaktır. Perkins, hayatın her aşamasında parayı doğru kullanmayı ve zamanı değerlendirmeyi vurgular.


  • Bill Perkins, "Sıfırı Görmek" kitabında hayatın her anını dolu dolu yaşamanın, ertelememenin ve birikim yapmanın ötesinde deneyimlere yatırım yapmanın önemini anlatıyor. Hayatı sadece maddi birikimle değil, deneyim, anı ve sevdiklerinizle geçirdiğiniz anlamlı zamanlarla zenginleştirmenin çok daha değerli olduğunu vurguluyor. Perkins, zamana, enerjiye ve paraya doğru zamanda yatırım yaparak, öldüğümüzde "sıfıra ulaşmamız" gerektiğini söylüyor. Bu, hayatı en iyi şekilde yaşamak ve geriye dönüp baktığınızda dolu dolu yaşamış olduğunuzu hissetmek demektir.

Comments


bottom of page